Tuesday, December 05, 2006

Mourice ile bir gun

Mourice calistigim yerdeki model hastalardan biri. Model hasta deyince bu insanlari hasta sanmayin. Bircogumuzdan sagliklilar ama vakti ile bacaklarini yada kollarini kaybettikleri icin bu isi bir cesit gonullu olarak yapiyorlar yoksa bir cogunun bir kac saatlik yoldan geldigi,calistiklari isten izin aldiklari ve butun gun talebeler tarafindan minciklanip bacaklarinin kaliplarinin cikarilip uzerlerinde denemeler yapildigini dusunurseniz gunde $50 dolar icin bunca eziyet cekmeye degmeyecegini gorursunuz.
Mourice 60 yaslarinda iki bacagi ve bir kolu yok. Nasil kaybettigini bilmiyordum cunki sormadim ama birgun boyle dogdugunu ogrendim. Ama yasamdan hicbirsey kaybetmedigini rahatlikla soyliyebilirim.
Onu ilk tanidigimda bacaklarinin olmadigini farketmedim. Dikatimi ceken sadece takma kolu ve kanca seklindeki eli oldu. Acikcasi baslangicta tam anlami ile grumpy old man kavramina uyuyordu. Ozellikle onun icin etrafta yiyecek yada icecek birseyler bulundurmazsan. Mourice diger modellerden farkli olarak hem diz alti (above knee) hemde kolu ile ilgili(upper extremity) seanslarina geldigi icin butun bu donem boyunca iyice icli disli olduk. Araba kullanamadigi icin her gelisinde birinin onu Union Stationdan almasi gerekiyordu bu iside senelerdir gonullu yapan Pat ve karisi Selma idi. Pat`inda bir bacagi dizden kesikti ve oda senelerdir okulun kullandigi modellerden biri idi.
Pat insaat kontroloru. Disneylandda calisirken bir kaza gecirmis ve ayagini ezmis. Bu kazada bacagini kaybetmemis ama ezilen sinirlerden biri oyle bir aci vermeye baslamiski bunu engellemek icin tek yolun bacagini kesmek oldugunu soylediklerinde yasamini bacaksiz gecirmek agri kesicilere bagimli gecirmekten evla gelmis.
Bu dinc kipir kipir adami tanimak tam anlami ile bir keyifti. Takma bacaklari ile hala hic yakinmadan calismaya devam ediyor okulun her talebindede 2.5 saatlik yoldan tam zamaninda seansta yer alacak sekilde geliyordu. Pat protez yapan bir firma icinde modellik ettiginden onlarin urunu son model computerized bir bacak kullaniyordu ama bir gun bana eski model tahta bacagini hicbir seye degismeyecegini soyledi.. Ve ertesi seansa gelirken o tahta korsan bacagi ile geldi okula. Tahta bacagi diger metallerden cok daha hafif oldugu icin seviyor ve ozellikle fuarlarda korsan kostumu ile giyip ortalikta dolasmaya bayiliyordu.Pat her seansa yaninda karisi Selma ile gelirdi. Hemen her defasinda evlerindeki limon agacindan toplanmis bir sepette limon getirirlerdi talebelere dagitmak icin. Selma ile kisa zamanda ahbap olduk. Birbirimize yemek tarifleri vermeye basladik Selma Meksika orijinli oldugu icin mutfak kulturumuzde bircok benzerlik vardi.
Her sabah Mourice`i toplayip aksamda birakan bu cift bu isi senelerdir yaptiklari halde Mourice`in huysuzlugundan dolayi sikayetci idiler. Pat bazen normalden daha uzun okulda kalmak zorunda kalir Mourice de buna bol bol soylenirdi. Mourice`in her gelisinde kafeteryadan avuc avuc seker yada cay paketleri yuruttugunu bos getirdigi torbasinin doldurup gittigini bende biliyordum. Pat ve Selma bundan sikayet ettiklerinde pek kulak asmadim. Cunki bu dortte bir adamin yasaminin pek kolay olmadigini biliyordum. Okul haricinde Mourice secimlerde pool da calisir sagda solda devletin actigi part time isler bulurdu. Kolla ilgili seansa gelecegi zaman onu tasiyacak Pat ortada olmadigi icin talebelerden birine rica ettim onu sabahlari almasini. Aksam ustleride kimi bosta bulursak onla yolluyorduk ilk tren istasyonuna. Artik onu iyi tanidigimdan gelecegi gunler sabah donat yada bagel alip geliyordum okula boylece gun boyu Mourice`i keyifli tutmak mumkun oluyordu. Isi bitipte bir daha ki semestere kadar gorusemeyecegimiz gun gelince ayrilmadan once bana kocaman sarilip nasil ozleyecegini soyledi. Onu yollarken bende onu ozleyecegimi farkettim. Gun boyu ortalikta ona buna satasarak dolasmasini yerime oturup saatlerce bu bedava firsati kullanip saga sola telefon etmesini, her firsatta beni kucaklamasini ve bir gun ona ust kata cikarken niye yeni yaptirdigimiz asansor koltukla cikmadigini sordugumda “Sana sakat gibi mi gorunuyorum?” demesini.
Yasama bagliligini,eline gecen her firsati degerlendirmesini ve herseye ragmen hala verecek cok seyi olup o koca kalbi ile bana yasami sevmemiz gerektigini ogretmesinden dolayi onu ozleyecegim.

No comments: